Saatin İcadı - Geçmişten Günümüze Saatler - Dünyanın İlk Saati
Saatin icadı ile geçmişten bugüne dek uzanan tarihi ve çeşitleri hakkında derin bir yolculuğa çıkmak mümkündür. Dünya üzerinde görülen ilk saatler ve bu cihazların icat edilme süreci, birbirinden farklı ihtiyaçlara karşılık vermiştir.
Zaman kavramını ortaya çıkaran saatler, medeniyetlerin gelişmesinde önemli bir role sahiptir. Saatin icadı ve gelişimi hakkında merak edilen her bir detaya başlıkları inceleyerek ulaşabilirsiniz.
Saatin İcadı ve Gelişimi, Geçmişten Günümüze Saatler
Geçmişten günümüze saatler, zamanla gelişerek daha detaylı tasarımlar hâline gelir. Antik dönemlerde Mısır ve diğer devletlerin kullandığı saat modelleri, uzun yıllar boyunca geliştirilerek daha da ileriye taşınmıştır.
Dünyanın İlk Saati: Güneş Saati ve Su Saati Kullanılan Dönem
Dünya üzerinde zaman takibinin yapıldığı ilk dönemler, antik çağlardır. Eski Mısır ve Babiller tarafından icat edilerek geliştirilen saatler, zaman içerisinde Çin gibi büyük devletler tarafından da kullanılmaya başlanmıştır.
Bu dönemde zamanın takibi için çok basit ve ilkel sistemler kullanılsa da bir tam günün 24 saat olduğu kesin şekilde bilinir. Güneşin ve suyun gücünden faydalanılarak hazırlanan saat modelleri, zaman içerisinde daha da geliştirilerek mekanik sistemlerin doğmasını sağlamıştır.
Güneş Saati
Tarihte kullanılmış dünyanın ilk saati, Mısırlılar tarafından geliştirilen güneşe dayalı sistemdir. Saatin icadı adım adım gerçekleşirken güneşin hareketleri bu yolda büyük veriler ve fikirler elde etmeyi sağlar.
Bu saat modelinde zamanı belirlemek için güneşin hareketleri ve gölgelerin konumu takip edilir. Güneşin doğuşu, en tepe noktaya çıkışı ve batışı dikkate alınarak zaman hakkında fikir edinilir.
Güneş saatinin kullanımı için düz bir zeminin üzerine dikey şekilde bir çubuğun saplanması gerekir. Çubuk üzerinden güneşin hareketleri takip edilerek gölgelerin geldiği noktalar dikkate alınır.
Güneş saati modelleri ekvatoral, yatay ve dikey olarak değişirken tasarıma göre düz, konik, küresel ve silindirik şeklinde değerlendirme yapılır.
Anadolu sınırlarında kullanılmış en eski güneş saati, Konya Hacı Hasan Mescidi içerisinde bulunur. Isparta-Yalvaç ve İzmir-Bergama sınırlarında bulunan güneş saatleri, küresel kadranla tasarlanmış aletlerdir.
Dünyanın her noktasında zamanı belirlemek için güneş saatinden destek alınabilir. Sadece güneşin görüldüğü anlarda kullanılabilir olan bu saatler, gece ve şafak vakitlerinde herhangi bir veri sağlamaz.
Mısırlılar ve Babillilerin Zaman Ölçümüne Katkıları
Güneş saati kadar eski icatlardan biri de su ile yapılan zaman takibidir. Su saatinin hangi tarihlerde icat edildiği bilinmezken Babil ve Mısır devletlerinin boy gösterdiği antik çağlara kadar dayandığı düşünülür.
Bu saatin bulunuşu hakkında net bir veri olmasa da çalışma sistemindeki temel prensip suyun bir kaba dolup boşalmasıdır. Bir kap içerisine su dolana kadar ya da tam tersi olacak şekilde vakit ayarlaması yapılır.
Tıpkı bir geri sayım cihazını andıran su saatleri, vakit sınırlaması yapmak açısından etkilidir. Su saatinin bulunuş amacı güneşin kullanılamadığı anlarda zaman takibini gerçekleştirmektir. İlk olarak Eski Mısır devletinde görülen su saatleri, zaman içinde diğer medeniyetler tarafından da kullanılır.
Tam bir günün ölçülmesini sağlayan bu icatta kullanılan su, büyük bir kabın içerisinden tam 24 saatte boşalır. Kabın en alt noktasında bir delik yer alırken akan suyun miktarı geçen zamanı temsil eder. Kap üzerindeki çizgiler takip edilerek tıpkı mekanik saatler gibi günün hangi anında olunduğu ve kaç birim vakit geçtiği anlaşılır.
Huniye benzer bir kabın kullanıldığı su saatinde sıvının sürekli devir daim edebilmesi için havuz tasarımı kullanılır. Kabın içinden boşalan su basınçla tekrar yukarı çıkar ve bu şekilde zamanın aralıksız takibi gerçekleşir.
Çinlilerin de kullandığı su saatinde çalışma prensibi bir kaptan başka bir kaba sıvının aktarılmasıdır. Boşalan kaptan çıkan su diğerini doldurana kadar geçen zaman takip edilir.
Atina’da yer alan müzelerde milattan önceki yıllara ait en eski su saati örnekleriyle karşılaşmak mümkündür.
Mekanik Harikalar: Antik ve Ortaçağ Saatleri
İlk olarak 1300’lü yıllarda kullanılmaya başlanan mekanik saatler, zamanın hassas şekilde takip edilmesini sağlar. Ağırlık ve çarkların kullanımıyla serbest düşme metodunun uygulandığı mekanik saatler, zaman takibi için büyük bir adım sayılır.
Mekanik saatin icadı sonrasında kullanılan ağırlıklar ve çark sistemi zamanın tam olarak belirlenmesini zorlaştırmıştır. Hassas ölçüm yapmayı zorlaştıran ağırlık sistemi, ortalama 15 dakikalık sapma payına sahiptir. Mekanik saatte kullanılan ağırlık ve çark sisteminde vakit ayarının her günün tekrarlanması gerekir.
1500’lü yıllarda Alman kilit ustası Peter Henlein tarafından zemberek icat edilmiştir. Mekanik saatin gelişimine çok büyük katkı sunan zemberek, kurmalı modellerin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Resim Kaynağı: KrisAttard
Saat sistemlerinde çok büyük ağırlıkların kullanılması gerekliliğini ortadan kaldıran zemberek, tasarımların cebe sığacak kadar küçülmesini sağlamıştır. Zaman ölçümünü kusursuz şekilde yapmasa da zemberek sistemiyle saatin gelişimi büyük bir ilerleme kaydetmiştir.
1581 senesinde ise İtalyan mucit Galileo Galilei tarafından düzenli sarkaç sistemi geliştirilir. Mekanik saatlerdeki sapma payının büyük oranda düşmesini sağlayan sarkaçlar, ilerleyen 75 yıllık dönem içerisinde Christian Huygens tarafından daha da geliştirilir. Bu dönemden sonra 1762 yılında John Harrison tarafından zamanı en doğru şekilde gösteren sarkaçsız mekanik saat modeli icat edilir.
Kronometre olarak da değerlendirilen bu saat modelinde denge çarkı ve yay kullanılarak vakit ölçümü gerçekleştirilir. Günümüzde kullanılan mekanik saat tasarımları, 1762 senesinde icat edilen model esas alınarak tasarlanır.
Günümüzdeki sarkaçlı duvar saatleri için sitemizi inceleyebilirsiniz.
Antik Yunan'dan Ortaçağ Avrupa'sına Kadar Saatler
Antik Yunan ve Roma’da güneşin etkileri, Mısır’a kıyasla daha hafiftir. Denizle bağı güçlü olan bu devletler, zaman takibi için daha çok su saati modellerini tercih etmiştir. Plato tarafından icat edilerek kullanılan su saatleri, Antik Yunan’da zaman takibinin olmazsa olmazları arasındadır.
Tıpkı kum saati gibi işleyen su saatlerini daha da geliştiren Antik Yunan devletleri, büyük kuleler inşa ederek zamana hâkim olmayı hedefler. Kapalı ortamlarda kullanıma uygun olan su saatlerinin doğruluğu konusunda ise zaman içinde şüpheler gelişir.
270 ila 500’lü yılların arasında, Helenistik dönemin getirdiği bilim tutkusuyla daha az yanılma payı sunan su saatleri kullanılmaya başlanır. Guguklu saatler gibi belirli vakitlerde öten su saatleri, mekanik sistemler gelişene kadar kullanılan araçlardır.
Bilindiği üzere İslam Medeniyeti, Mısırlılar ve Çinliler tarafından saatin icadı ve gelişimi devam ettirildiğinde Ortaçağ Avrupası bu teknolojilerle çok zaman sonra tanışır. Doğuda icat edilen saatler, Batıda mekanik sistemlerle geliştirilerek bugünkü halini alır.
Astronomik Saatlerin Karmaşıklığı ve İşlevleri
Astronomik saat modelleri sadece günün zamanını göstermek için kullanılmaz.
Kadranın işaret ettiği zaman diliminde astronomik hareketler hakkında da bilgi veren astronomik saatler, oldukça karmaşık bir tasarıma sahiptir.
Saati icat eden medeniyetlerde astronomiye olan ilgi oldukça fazladır. Gökyüzü hareketlerini yakından takip eden antik devletler, tüm akıştan haberdar olmak için astronomik saatlerin temelini atmıştır.
Astronomik saatlerde ay ve güneşin konumunu hesap eden özel bir sistem yer alır. Ay ve güneşin döngüsü, hangi evrede yer aldığı gibi bilgiler, yılın aylarını gösteren tasarımlarla iç içedir.
Zodyak iklimi, ay ve güneş tutulması gibi süreçlerin takipleri, astronomik saatlerle gerçekleşir. Bazı astronomik saat modellerinde ise gökyüzündeki belli başlı yıldızların hareketlerini gösteren döner haritalar yer alır.
Medeniyetlere ve bilimsel araştırmalara göre çeşitlenen astronomik saat tasarımları, medeniyetlerin en büyük icatları arasındadır.
Astronomik saatlerin üzerinde Romen rakamları yer alır. Yarım daire içinde konumlanan Romen rakamları I’den başlayarak XII’ye kadar devam eder. Öğle ve gece yarısına göre işleyiş tersine döner.
Astronomik saatlerde güneşi temsil etmek için genellikle altın bir top kullanılır. Yılı gösteren bu saatlerde her ay bir burç simgesi ile tasvir edilir. Zodyak takımyıldızına ait işaretler ise genelde zaman kadranı üzerinde konumlanır.
Dünyanın yörüngesel düzlemdeki eğik konumunu simgeleyen bu saatlerde merkezden uzak hareket eden bir çıkıntı mevcuttur. Astronomik saatlerde bulunan kadran ise eliptik projeksiyon sistemine sahiptir. Bu sistem sayesinde dünyanın güneşin etrafında dönüşü takip edilir.
Standart astronomik saatin bulunuşu sonrasında ayın yaşı 1 ila 30 arasında değerlere sahip olan halkalarla takip edilir. Ay yeni başlamışsa gösterge sıfıra uzanır ve gün geçtikçe değerler artar. Ortalama 15 güne gelindiğinde saat üzerinde yer alan balmumu erimeye başlar ve son günlerde sayılar azalır.
Astronomik saat modellerinde yer alan dikkat çekici bir diğer özellik de ejderha elidir. Ortalama 19 yıllık döngüye sahip olan ejderha eli, ekliptik kadran üzerinde tam bir tur döner. Yeni ay, ejderha eli, dünya ve güneş aynı düzlem üzerine gelir. Tüm bu veriler eşitlendiğinde dünya üzerinde ay tutulması olması beklenir.
Sanat ve Zanaat: Saat Üretiminin Altın Çağı
Saatin icadı sonrasında dönemlere ve medeniyetlere göre gelişim süreci devam eder. Mekanik sistemlerle daha az yanılma payına sahip olan saat modellerinin en eski örneği 1387 yılına aittir. Bugün hâlen çalışmakta olan bu saatte akrep ve yelkovan bulunmaz.
İngiltere Salisbury Katedral binasında yer alan kurmalı sistem, kule saatlerinin en eski örneği kabul edilir. Avrupa’da ilk olarak sadece rahipler tarafından kullanılan mekanik saatler, günün her anını değil sadece belirli bölümlerini haber vermesi için tasarlanır.
1511 yılına gelindiğinde Alman çilingir tarafından kurmalı mekanik saat geliştirilir. Zemberek sisteminin kullanıldığı bu saat sistemi 1550’li yıllarda Alman ve Fransızlar tarafından daha da ileriye taşınır.
1556 yılında ise Osmanlı’da ilk mekanik saatlerin yapımı gerçekleşir. Bu dönemde Osmanlı’da bulunan ilk mekanik saat, İstanbul Rasathanesinin kurucusu ve Sultan III.Murad’ın müneccimbaşı olan astronom Takiyuddîn tarafından üretilir.
1571 yılında ise dünyanın ilk kol saati Robert Dudley tarafından İngiltere’de hazırlanarak Kraliçe Elizabeth’e hediye edilir. 1575 yılında İngiliz ve İsveçliler de saat üretimine başlar.
Zamanla gelişip küçülen mekanik tasarımlara ek olarak 1600’lü yıllarda cep saatleri üretilir. Bu süreçte saat kadranı üzerine dakika işaretleri çizilerek akrep ve yelkovan eklenir.
Robert Hooke tarafından Balans yaylı cep modelleri 1650 yılında hazırlanırken 1656 yılında ilk sarkaçlı saat sistemi kullanılmaya başlanır.
1721 yılında yapılan saatlerdeki tek aksama saniye verisi üzerindedir. 1761 yılına gelindiğinde ise saatler üzerindeki aksama saniyenin beşte birine kadar düşer.
Kum Saati ve Mum Saati
Kum ve mum saatlerinin ilk olarak hangi tarihte kimler tarafından kullanıldığına dair kesin bilgi yoktur. Saat dilimini göstermekten çok belirli bir vakit aralığını temsil etmek için kullanılan bu saatlerde, herhangi bir rakam ya da veri yer almaz.
Kum saati tasarımları bugün de varlığını devam ettiren klasik parçalardır. Üst üste konulmuş iki adet camın içerisinde ince kum yer alır. Birbiriyle bağlantısı bulunan bu camlar, ters çevrilerek kumun birinden diğerine aktarılmasını sağlar. Sürenin başlangıcı ve bitişi hakkında bilgi veren kum saatleri, bir nevi kronometre görevi görür.
Mum saati ise Japonya’da 10. yüzyılın başlarına kadar kullanılmaya devam etmiş bir icattır. Dikey bir mum kullanılarak arkasında birkaç işaretin olduğu tahtanın üzerinde yakılır. Mumun erime seviyesine göre işaretler takip edilir ve tahminen geçen zaman dilimi belirlenir.
Endüstri Devrimi ve Modern Saatler
Saatin icadı sonrasında yapılan her çalışma cihazların daha da gelişmesini sağlamıştır. Ustalık gerektiren saat işçiliği, zamanla endüstri devriminin hızına kapılmıştır. Endüstri devrimi sonrasında ortaya çıkan rekabetle gelişmeye başlayan mekanik saatler, Japonya’da pilli hâle getirilmiştir.
Üretimin en tepeye çıktığı bu dönemlerde saat tasarımları ve özellikleri hızla gelişmeye devam eder. Eski saat markalarına darbe vuran Japon teknolojisi, mekanik sistemlerin daha ucuz ve ulaşılabilir olmasını sağlar.
Pilli mekanik saatin bulunuşu sonrasında Quartz sistemler tüm dünyada kullanılabilir bir teknoloji hâlini alır. El işçiliğiyle hazırlanan İsveç saatleri de bu dönemde daha az rağbet görmeye başlar. Bunun sebebi sanayi üretiminin el işçiliğine kıyasla daha uygun ve hızlı olmasıdır.
Endüstri Devriminin Saat Üretimine Etkisi
Modern saatlerin hızla gelişmesini sağlayan Sanayi Devrimi, köklü markaları kendini geliştirmeye mecbur kılar. Sportif ve lüks saat kavramının öne çıktığı bu zamanlarda tasarıma olan ilgi de artar. Markaların gelişimine katkı sağlayan sancılı dönemin ardından başta kol saati olmak üzere tüm tasarımlarda büyük gelişmeler görülür.
İlk Cep Saatlerinin ve Taşınabilir Saatlerin Ortaya Çıkışı
İlk cep saatinin mucidi 16. yüzyılda Peter Henlein’dir. Taşınabilir cep saatleri, bu sektörde büyük bir devrim oluşturur ve tasarıma etki eder. Bugün kullanılan dijital, mekanik ve elektronik modeller, cep saatlerinin geliştirilmiş hâlidir.
Taşınabilir kol saatleri ile cep modellerinin aynı zamanlara denk gelme sebebi arz ve taleptir. Kol saatleri genellikle kadınlar tarafından kullanılırken cep modelleri erkekler tarafından tercih edilir. 19. yüzyılın sonlarına kadar devam eden bu gelenek, kol saatinin erkekler tarafından sevilmeye başlamasıyla sona erer.
19. yüzyılın son döneminde kol saatleri genellikle askerler tarafından kullanılır. 1885 yılında gerçekleşen Agno-Burma savaşında cepheye giden askerlere özel kol saatleri verilir. En eski saat markaları da bu süreçten sonra özel asker saati tasarımlarını geliştirir. Hazırlanan quartz kol saatleri, 20. yüzyıldan itibaren hem kadınlar hem de erkekler tarafından çok sevilir.
Dünyanın İlk Kol Saati ve Kol Saati Tarihçesi
Dünyadaki ilk kol saati 1810 - 1812 yılları arasında Abraham Louis Breguet tarafından Napoli Kraliçesi için hazırlanır. Tarihte kol saati tasarımı örneklerinin 1570’li yıllara kadar uzandığı bilinir. Ancak bu dönemlerde kol saati tanımı ortaya çıkmadığından ilk örneğin 19. yüzyılda görüldüğü kabul edilir.
Başlangıçta kadınlara özgü bir aksesuar sayılan kol saati tasarımları, bilezik yerine tercih edilen parçalardır. Kol saatlerinin kayış bölümleri için genellikle yumuşak malzemeler tercih edilmiştir.
Resim Kaynağı:vintage-watches-collection.com
Saatin bulunuşu sonrası kullanım alanları ve ihtiyaçlar değiştiğinden zaman içinde askerlere özel kol saatleri hazırlanmaya başlanır. 1904 yılında havacı askerlerin uçuş takibini gerçekleştirmesi adına ikonik kol saati modelleri geliştirilir.
Duvar Saatlerinin Ortaya Çıkışı
Alman saat ustası Peter Henlein, ilk kurmalı saati icat ederek duvar ve kilise gibi yapılarda kullanılmasını sağlamıştır. Zamanı göstermek yerine belirli bir vaktin çağrısını duyurmak amacıyla tercih edilen duvar saatleri, şehrin her noktasından görülebilecek yüksekliklere yerleştirilir.
Resim Kaynağı:F.D.Richards - 1822-1828 İlk Duvar Saatleri
Mekanik sistemle çalışan duvar saatlerinde belirli zaman aralığıyla gong sesi çalan bir sistem yer alır. Kilise ve katedrallerin tepe noktasına yerleştirilen bu sistemler, ilk duvar saatlerine örnektir.
İlk pilli duvar saati örneği ile 1840 yılında karşılaşılır. Pilli duvar saatinde yay ve sarkaç kullanılır. Kadran sisteminin çalışması için gerekli elektrik enerjisi pille sağlanır.
Günümüzdeki modern duvar saatlerini ve özel tasarımlarını Mclocks farkıyla inceleyebilirsiniz.
Dijital Devrim ve Akıllı Saatler
1930 ila 1980’li yıllar arası elektrikli saatin icadı gerçekleşir. Bilimsel amaçlı tasarlanan elektrikli kol saati, oldukça pahalı bir üretim sürecinden geçer. Sabit elektrik kaynağına bağlı olduğundan taşınması zor olan ilk modellerde büyük bataryalar mevcuttur.
İlerleyen dönemlerde yarı üretken forma sahip olan elektrikli saatler hazırlanır. Saatin içindeki mekanizmaların minyatür hâle getirildiği bu tasarımlar, kola takılmaya uygun boyutlara getirilir. 1969 yılında Seiko Astron modeli ile elektrikli kol saatleri pazara çıkarılır.
Başlangıçta yüksek fiyatlı olan elektrikli kol saatleri, pazarın gelişmesiyle daha uygun seviyelerle satılmaya devam eder. Piyasada görülen ilk elektrikli tasarımda kuvars mekanizması yer alır.
İlerleyen dönemlerde rakip firmalar tarafından elektrikli kol saatlerinin üretim maliyeti düşürülerek daha uygun fiyatlarla satışlar gerçekleşir. Bu dönemde mekanik saatler de tekrardan popülerlik kazanır ve piyasaya yenilikler getirilir.
Akıllı saatler ise hesap yapma ve ışıklı ekran gibi özellikleriyle dikkat çeker. Görünümü kol saatini andıran akıllı cihazlarda bulunan tuşlu sistem zamanla kalkmış ve dokunmatik ekrana geçilmiştir. Navigasyon, alarm, adım ölçer, çağrı cevaplama ve daha birçok işlem, akıllı kol saatleriyle gerçekleştirilir.
Dünyanın İlk Akıllı Saati
Dünyanın ilk akıllı saati, 1972 yılında Hamilton Watch Company tarafından geliştirilen Pulsar modelidir. Hareketli parçalar kullanılarak hazırlanan Pulsar akıllı saat, tamamen mekanik donanıma sahiptir. Ayrıca dünyanın ilk LED ışıklı gösterge ekranına sahip olan saat tasarımı Pulsar modelidir.
Akıllı Saatlerin Özellikleri ve İşlevleri
Akıllı saatin icadı sonrasında teknolojik yeniliklerle özellikleri zenginleşir. Bluetooth bağlantı özelliği bulunan akıllı saatler, en basit sistemli akıllı telefonlarla bile bağlantı kurar.
Tablet ve akıllı telefonlarla bağlantı kuran bu saatlerde GPS konum takibi, arama cevaplama ve reddetme, çağrı başlatma, mesaj görüntüleme ve bildirimleri görme gibi işlevler yer alır.
Akıllı saatlerle doğrudan çağrıları cevaplamak ve karşı tarafla görüşmek mümkündür. Adım ölçer, spor sayacı, hatırlatıcı, alarm, tansiyon ve nabız ölçer gibi özellikler her cihazda yer alır.
Uzun süreli batarya desteği sunan akıllı saatlerde müzik dinleme ve yönetme özellikleri öne çıkar. Kulaklık ya da cihazdan çalan müziğin değiştirilmesi ve ses ayarlarının gerçekleşmesi için akıllı saatlerin kullanılması yeterlidir.
Saatlerin Kültürel ve Sosyal Rolü
Medeniyetlerin kültürel ve coğrafi özelliklerine göre şekillenen saatler, zaman içerisinde ortak bir teknolojiye evrilir. Antik çağlardan itibaren zamanın takibini gerçekleştirmek için kullanılan saatler, sosyal hayatın yönetilmesini de kolaylaştırır.
Vakit kavramının ortaya çıkmasını ve tüm insanlığın belirli bir zamanı takip etmesini sağlayan saatler, gelişen teknoloji sayesinde %100 doğruluk payına sahiptir. Saatin icadı ve kullanımının artması ile beraber insanların daha disiplinli bir yaşama adapte olduğu gözlemlenir.
Saatlerin Kültürel Sembolizmi ve Toplum İçindeki Yeri
Kültürlerin vazgeçilmez sembollerinden bir tanesi de saatlerdir. Her medeniyet kendi kültürünü öne çıkaran saat tasarımlarını kullanmış ve zaman içinde özgün detaylarla özelleştirmiştir.
Geçmişten bugüne varlığını devam ettiren kum saati tasarımları, kültürel etkinin devamlılığına kanıttır. Dünyanın birçok şehrine gidildiğinde en önemli yapıların üzerinde saatlerin yer aldığı görülür.
Tarihî yapılarda kullanılan devasa saatler, günün her anının takip edilmesine katkı sağlar. Yeni yapılarda da mutlaka tercih edilen saat kuleleri, kültürel açıdan bir simge olarak değerlendirilir.
Toplum içinde vazgeçilmez bir cihaz olan saatler, günün her anının kontrol edilmesini sağlar. Yaşamın ortak bir çerçevede yönetilmesi adına dijital ve analog saatlerden destek alınır.
İş Dünyasında ve Günlük Yaşamda Saatlerin Rolü
İş dünyasının belirli bir hiyerarşi içinde devam edebilmesi için saat kavramına ihtiyaç duyulur. Mesainin başlangıcı ve bitişine dair tüm kararlar saat üzerinden belirlenir.
Herkesin adil bir sistemde çalışmasını sağlayan saatler, gereğinden az ya da fazla emek harcanmasını önler. Toplumun belirli bir düzen içerisinde yaşamasını sağlayan saatler sayesinde her işin vakti belirlenir.
Geleceğe Doğru: Saat Teknolojisinin İleriye Dönük Gelişimi
Saatin bulunması sonrasında yapılan yenilikler ve çalışmalar geleceğe dönük teknolojilerin ortaya çıkmasını sağlar. İlerleyen dönemlerde akıllı saatlerin daha fazla talep göreceği düşünülerek bu alanda yapılan teknolojik çalışmalara ağırlık verilir.
Sadece bir kol saati gibi algılansa da ev aletlerinin kontrolünden cep telefonu yönetimine kadar birçok işlevi bu cihazlarla gerçekleştirmek mümkündür. 3 boyutlu görüntülü konuşma özelliğinin de eklenmesi beklenen akıllı saatler, cep telefonlarına olan ihtiyacın azalmasına katkı sağlar.
Atom Saati: Hatasız Zaman Ölçümü
Rezonans frekansını kullanarak zamanın ölçümünü gerçekleştiren atom saatleri, minimum yanılma payına sahiptir. İlk örneği Amerika’da geliştirilen atom saatleri, 3 milyon yılda sadece 1 saniyelik hata riski sunar. Bu yanılma payının ihtimali ise %22.522 seviyesindedir.
Atom saatlerinin hassas ölçüm özelliği sayesinde uluslararası televizyon yayınlarının dalga frekansı belirlenir. Atom saatleri, GPS ve benzeri küresel navigasyon uydu sistemlerinde tercih edilir.
Yeni Saat Teknolojileri ve Tasarım Trendleri
Yeni saat trendlerinde modern tasarımlar ön plandadır. Dijital ya da quartz olarak çeşitlilik gösteren saatlerde tasarım da buna göre şekillenir. Spor ve klasik sayısız saat tasarımının öne çıktığı yeni dönemde kordon bölümü değerli madenlerle hazırlanmaya uygundur.
Yine duvar saatleri olarak da modern ve şık tasarımlar günümüzde öne çıkmaktadır. Mclocks'un modern ve özel tasarım duvar saatlerini inceleyebilirsiniz.
https://www.mclocks.com/collections/duvar-saati-modelleri
Değerli taş ve madenlerle özelleşen yeni nesil quartz kol saatleri, günlük kullanıma uygundur. Duvarlarda da tercih edilen analog saat tasarımları, modern ve klasik detayların bir araya getirildiği önemli detaylara sahiptir.
Gelecekte Saatlerin Nasıl Gelişeceği ve İşlevleri
Saat modellerinin kullanım alanları dikkate alınarak birbirinden özel detaylarla zenginleştiğini söylemek mümkündür. Duvar saati, masa saati, kol saati ve dijital saat gibi farklı tasarımların öne çıktığı bu alanda her beğeniyi karşılayacak parçalarla karşılaşmak mümkündür.
Gelecekte daha fazla dijital destek sunan saat modellerinin öne çıkması beklenir. Klasik quartz modeller de bu kapsamda daha işlevsel ve teknolojik detaylarla özelleştirilir. Mclocks farkıyla hayalini kurduğunuz birbirinden şık saat tasarımını inceleyebilir ve güvenle sipariş oluşturabilirsiniz.
Kaynaklar:
- Turner, T. ve ark.,Tarih Yazan 100 İcat Dünyamızı Şekillendiren Parlak Buluşlar, Çev.: F. C. Dansuk, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları, 2019.
- Ocak, M. E, “Nükleer Saatler”, Bilim ve Teknik, Aralık 2021.
- A Chronicle Of Timekeeping | Scientific American
- clock - Students | Britannica Kids | Homework Help
- The fascinating history of clocks; journey from analogs. (interestingengineering.com)
- Neden Bir Günde 24 Saat Var? | TÜBİTAK Bilim Genç (tubitak.gov.tr)
- Atom Saatleri Nasıl Çalışır? | TÜBİTAK Bilim Genç (tubitak.gov.tr)